top of page

SÖZLÜK

  • Yazarın fotoğrafı: vedatturul
    vedatturul
  • 9 Eki 2024
  • 18 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 13 Eki 2024

1.     Acil Durum Fonu

Acil durum fonu, bireylerin ya da hanelerin beklenmedik ve ani finansal sıkıntılarla başa çıkabilmesi için oluşturulan bir birikimdir. Bu fon, iş kaybı, sağlık harcamaları, araç veya evde ani tamirat ihtiyacı gibi öngörülemeyen durumlarda kullanılmak üzere ayrılır.

Acil durum fonunun amacı, kişinin bu gibi durumlarda borca girmeden ya da finansal zorluk yaşamadan bu tür harcamaları karşılamasını sağlamaktır. Genellikle uzmanlar, acil durum fonunun en az 3 ila 6 aylık temel yaşam masraflarını karşılayacak miktarda olması gerektiğini önerir.

Bu fonun likit (kolayca erişilebilir) olması, yani gerektiğinde hızlıca çekilebilmesi önemlidir, bu yüzden çoğu insan acil durum fonunu bir tasarruf hesabında tutar.


2.     Asgari Ücret: Çalışanlara ödenebilecek yasal olarak belirlenen en düşük ücret miktarıdır.

Asgari Ücret: Çalışanlara bir iş karşılığında yasal olarak ödenebilecek en düşük ücret miktarıdır. Devlet tarafından belirlenir ve işçilerin temel yaşam maliyetlerini karşılayabilmeleri amacıyla düzenlenir. Asgari ücret genellikle belli bir süre aralıklarıyla (örneğin yıllık veya altı aylık) güncellenir ve ülkelere göre farklılık gösterir. Çalışma saatine veya ay bazında belirlenebilir ve işverenlerin bu ücreti çalışanlarına ödemeleri zorunludur.



3.     Banka: Müşterilere finansal hizmetler sunan ve para yatırma, kredi verme gibi faaliyetlerde bulunan kuruluştur.

Banka: bireylerin ve işletmelerin finansal işlemlerini yürütmelerine olanak sağlayan, para toplama, kredi verme, mevduat kabul etme gibi hizmetler sunan bir finansal kuruluştur. Bankalar, mevduat sahiplerinden topladıkları parayı kredi olarak vererek  bireylere hem de işletmelere ekonomik faaliyetlerde destek sağlarlar. Ayrıca, ödemeler, havaleler, yatırım hizmetleri, sigorta ürünleri gibi çeşitli finansal işlemleri yürütürler.

Banka türleri arasında ticari bankalar, yatırım bankaları, merkez bankaları ve katılım bankaları bulunur.


4.     Banka Kartı: Banka hesabına bağlı olarak çalışan, alışverişlerde ve para çekim işlemlerinde kullanılan karttır.


Banka Kartı: bir banka hesabına bağlı olarak çalışan ve hesabınızdaki parayı kullanmanızı sağlayan karttır. Bu kartla ATM'lerden para çekebilir, alışverişlerde ödeme yapabilir ya da çevrimiçi işlemler gerçekleştirebilirsiniz. Banka kartı, harcamalarınızı doğrudan hesabınızdaki mevcut bakiyeden düşer. Kredi kartından farkı, kredi limiti olmaması ve harcamaların anında hesabınızdan çekilmesidir.


5.     Basit Faiz: Yalnızca ana para üzerinden hesaplanan faiz türüdür. Faiz, anaparaya eklenmez.


Basit faiz, sadece anapara üzerinden hesaplanan faiz türüdür. Yani, faiz her dönem sadece başlangıçtaki yatırım veya borç miktarına (anapara) uygulanır ve biriken faiz anaparaya eklenmez. Basit faiz formülü şu şekildedir:

Faiz=Anapara×FaizOranı×Zaman\text{Faiz} = Anapara \times Faiz Oranı \times ZamanFaiz=Anapara×FaizOranı×Zaman

Örneğin, 1.000 TL'lik bir yatırım %5 basit faizle 2 yıl tutulduğunda, elde edilen faiz:

1.000×0.05×2=100 TL1.000 \times 0.05 \times 2 = 100 \text{ TL}1.000×0.05×2=100 TL

Bu durumda toplam faiz 100 TL olur ve anapara 1.100 TL'ye ulaşır.




6.     Bedelli Hisse Senedi: Şirketlerin mevcut hissedarlarına, sermaye artışı yoluyla, ödeme karşılığında sunduğu yeni hisse senetleridir.


Bedelli hisse senedi, şirketlerin sermaye artırımı yapmak amacıyla mevcut hissedarlarına ödeme karşılığında sunduğu yeni hisse senetleridir. Bu işlem, şirketin finansman ihtiyacını karşılamak için gerçekleştirilir ve hissedarlardan belirli bir bedel karşılığında yeni hisse satın almalarını talep eder.

Şirket, bedelli sermaye artırımı ile elde ettiği parayı işletme faaliyetlerinde veya yatırım projelerinde kullanır. Bedelli hisse senedi alımı, hissedarların şirketin gelecekteki kazançlarına daha fazla ortak olmasını sağlar, ancak mevcut hissedarlara ek maliyet getirir.



7.     Bileşik Faiz: Ana paraya eklenen faizlerin de yeni dönemde faiz getirmesiyle hesaplanan faiz türüdür.

Bileşik faiz, anapara ve önceki dönemlerde biriken faizlerin birlikte faiz getirdiği bir faiz türüdür. Yani, her dönem hesaplanan faiz hem anaparaya hem de birikmiş faizlere eklenir. Bu sayede yatırım veya borç, zamanla katlanarak büyür. Bileşik faiz, genellikle uzun vadeli yatırımların ve kredilerin değerini artıran önemli bir unsurdur.


8.     Bireysel Emeklilik Sistemi (BES): Emeklilik döneminde ek gelir sağlamak amacıyla bireylerin uzun vadeli yatırım yapmalarını teşvik eden gönüllü bir tasarruf sistemidir.

Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), bireylerin emeklilik döneminde ek bir gelir elde edebilmesi için gönüllü olarak katılabildikleri, uzun vadeli tasarruf ve yatırım sistemi olarak tanımlanır. BES, kişilerin aktif çalışma yaşamında düzenli olarak birikim yapmalarını teşvik eder ve emeklilik dönemlerinde ek bir gelir sağlar.

BES'te, katılımcılar düzenli olarak belirledikleri tutarlarda katkı payı öderler ve bu birikimler çeşitli yatırım araçlarında değerlendirilir. Sistemde devlet katkısı da bulunur; Türkiye’de, ödenen katkı paylarının %30'u oranında devlet katkısı sağlanmaktadır.

BES'in temel özellikleri:

●       Bireyler istedikleri zaman sistemden çıkabilir, ancak uzun vadede kalmak daha avantajlıdır.

●       Emeklilik döneminde birikimler toplu para ya da aylık maaş olarak alınabilir.

●       Katkı payları çeşitli fonlarda değerlendirilerek yatırım getirisi elde edilebilir.

BES, sosyal güvenlik sistemine ek olarak emeklilik gelirini artırmaya yönelik bir uygulamadır.


9.     Birikim: Kişilerin gelirlerinin bir kısmını harcamadan bir kenara ayırması, tasarruf etmesidir.

Birikim, bireylerin veya kurumların gelirlerinin bir kısmını harcamadan bir kenara ayırarak tasarruf etmeleri anlamına gelir. Birikim, gelecekteki finansal hedeflere ulaşmak, beklenmedik durumlarda maddi güvence sağlamak veya yatırım yapmak amacıyla yapılan bir finansal hazırlıktır.

Birikim, kişisel finansın önemli bir parçasıdır ve genellikle şu nedenlerle yapılır:

●       Acil durumlar için yedek fon oluşturmak,

●       Emeklilik dönemi için hazırlık yapmak,

●       Eğitim, ev ya da araç gibi büyük harcamalar için para biriktirmek,

●       Yatırım yaparak varlıkları artırmak.

Birikim yapmak, kişisel mali güvenliği sağlamak ve gelecekteki hedeflere ulaşmada önemli bir adımdır.


10.  Blockchain: Merkezi olmayan, dağıtık ve güvenli bir veri tabanı teknolojisidir. Genellikle kripto paralarla ilişkilendirilir.

Blockchain, merkezi olmayan, dağıtık bir veri tabanı teknolojisidir. Temel olarak, işlemlerin güvenli bir şekilde kaydedilmesini ve doğrulanmasını sağlayan bir yapıdır. Her işlem, "blok" adı verilen veri grupları halinde kaydedilir ve bu bloklar bir "zincir" şeklinde birbirine bağlanır. Bu sayede, geçmişteki tüm işlemlerin kaydı güvenli bir şekilde saklanır ve değiştirilemez.

Blockchain'in temel özellikleri:

  1. Dağıtıklık: Blockchain ağı, birçok farklı bilgisayara (düğüm) dağılmıştır. Her düğüm, ağda yapılan işlemlerin bir kopyasını tutar, bu da merkezi bir otoriteye ihtiyaç duymadan çalışmasını sağlar.

  2. Güvenlik: Her blok, önceki bloğun hash'ini içerir, bu da veri bütünlüğünü sağlar. Bir blokta yapılan değişiklikler, zincirin diğer bloklarında da güncellenmediği sürece geçerli olmaz.

  3. Şeffaflık: İşlemler, ağa bağlı tüm düğümler tarafından görülebilir, bu da her türlü sahtekarlığın önüne geçer.

  4. Değişmezlik: Kaydedilen veriler, konsensüs mekanizmasıyla onaylandığı için geri alınamaz ve değiştirilmesi oldukça zordur.

Blockchain teknolojisi, kripto paralar (örneğin Bitcoin) ile tanınsa da, finans, sağlık, tedarik zinciri yönetimi ve daha birçok alanda uygulama bulmaktadır.


11. Bono: Şirketler ya da devletler tarafından çıkarılan, belirli bir vadede geri ödeme sözü verilen kısa vadeli borç senedidir.

Bono, genellikle devletler veya büyük şirketler tarafından çıkarılan, belirli bir vade süresinde geri ödenecek olan kısa vadeli borçlanma senedidir. Bonolar, yatırımcılara belirli bir faiz oranıyla (kupon oranı) düzenli gelir sağlamak amacıyla çıkarılır ve yatırımcılar tarafından satın alındığında, ihraç eden tarafa borç vermiş olurlar.

Bononun temel özellikleri:

  1. Vade Süresi: Bonolar genellikle 1 yıldan 10 yıla kadar değişen vadelerle çıkarılır. Kısa vadeli olanlar genellikle 1 yıldan kısa sürelidir.

  2. Faiz Ödemesi: Bono, belirli bir faiz oranına sahiptir. Yatırımcı, bonoyu satın aldıktan sonra belirli aralıklarla (genellikle yıllık veya altı aylık) faiz ödemesi alır.

  3. İade: Vade süresi dolduğunda, ihraç eden kurum bononun nominal değerini (yüzde değerini) yatırımcıya geri öder.

  4. Likidite: Bonolar, genellikle borsa gibi piyasalarda alınıp satılabilir, bu da yatırımcıların ihtiyaç duyduklarında nakde dönüşüm yapmalarını sağlar.

Bonolar, genellikle daha düşük riskli yatırımlar olarak değerlendirilir, çünkü genellikle devletler veya büyük, güvenilir şirketler tarafından çıkarıldıkları için geri ödeme olasılıkları yüksektir.


12. Borçlar: Bireylerin ya da kurumların diğerlerine ödemesi gereken finansal yükümlülüklerdir.

Borçlar, bir bireyin, şirketin veya kurumun, başka bir kişi veya kuruma olan finansal yükümlülüklerini ifade eder. Borç, genellikle belirli bir miktar paranın, hizmetin veya malın, belirli bir süre içinde geri ödenmesi şartıyla alınmasıdır. Borçlar, çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir:

  1. Kısa Vadeli Borçlar: Genellikle bir yıl içinde ödenmesi gereken borçlardır. Örneğin, ticari krediler, kredi kartı borçları ve kısa vadeli bankalar.

  2. Uzun Vadeli Borçlar: Ödeme süresi bir yıldan daha uzun olan borçlardır. Örneğin, konut kredileri, tahviller ve uzun vadeli banka kredileri.

  3. Dolaysız Borçlar: Belirli bir anaparaya sahip olan ve bu miktarın belirli bir süre sonra geri ödenmesini gerektiren borçlardır.

  4. Dolaylı Borçlar: Başka bir borcun teminatı olarak alınan borçlardır.

Borçlar, bireyler veya işletmeler için finansal kaynak sağlama aracı olabilirken, aşırı borçlanma, mali sıkıntılara ve iflas durumlarına yol açabilir. Bu nedenle borç yönetimi, finansal sağlığın önemli bir parçasıdır.


13. Borsa: Hisse senetleri, tahviller ve emtia gibi finansal araçların alım satım işlemlerinin yapıldığı organize piyasalardır.

Borsa, hisse senetleri, tahviller, emtialar ve diğer finansal araçların alım satımının yapıldığı organize bir piyasa veya platformdur. Borsalar, yatırımcıların ve şirketlerin sermaye oluşturmasını, yatırım yapmasını ve ticaret yapmasını kolaylaştıran bir yapıdır.

Borsanın temel özellikleri:

  1. Hisse Senedi Alım Satımı: Şirketler, hisse senetlerini borsa aracılığıyla halka arz eder ve yatırımcılar bu hisseleri satın alarak şirketin ortakları olurlar.

  2. Piyasa Likiditesi: Borsa, yatırımcıların hızlı bir şekilde alım ve satım işlemlerini gerçekleştirebilmelerini sağlar. Bu, yatırımcıların ihtiyaç duyduklarında paralarını kolayca nakde çevirebilmelerine olanak tanır.

  3. Fiyat Belirleme: Borsada işlem gören varlıkların fiyatları, arz ve talep dengesine göre belirlenir. Yüksek talep, fiyatları artırırken, düşük talep fiyatları düşürür.

  4. Yatırım Araçları: Borsada yalnızca hisse senetleri değil, aynı zamanda tahviller, opsiyonlar, vadeli işlemler ve emtialar gibi birçok farklı finansal araç da işlem görür.

  5. Düzenleyici Kurumlar: Borsalar, yatırımcıları korumak ve piyasa düzenini sağlamak amacıyla çeşitli düzenlemelere tabidir. Bu düzenlemeler genellikle hükümetin veya bağımsız kuruluşların denetimi altındadır.

Dünya genelinde birçok borsa bulunmaktadır; örneğin, New York Borsası (NYSE), Nasdaq, İstanbul Borsası (BIST) gibi. Borsalar, ekonomik aktiviteleri yansıtan önemli finansal göstergelerdir.


14. Brüt Ücret: Bir çalışanın  vergi ve kesintiler yapılmadan önceki  toplam maaş tutarıdır.

Brüt ücret, bir çalışana vergi ve diğer kesintiler yapılmadan önceki toplam maaş tutarıdır. Brüt ücret, işverenin çalışana ödemeyi taahhüt ettiği tutarı ifade eder ve çalışanın alacağı net ücretin hesaplanmasında temel bir unsurdur.

Brüt ücretten, gelir vergisi, sosyal güvenlik primleri, sağlık sigortası gibi kesintiler yapıldıktan sonra geriye kalan tutar net ücret olarak adlandırılır. Brüt ücret, çalışanların maaşlarının yanı sıra, işverenin çalışma maliyetlerini de etkiler, çünkü işveren bu tutar üzerinden çeşitli kesintiler yaparak net ücreti belirler.

Brüt ücret, aynı zamanda iş yerinde sağlanan yan haklar (ikramiyeler, primler, yan ödeme) dahil edilmeden önceki toplam ücreti yansıtır.


15.Bütçe: Gelirler ve giderler arasında denge kurarak mali kaynakların planlanması ve kontrol edilmesi sürecidir.

Bütçe, belirli bir dönem içinde gelirlerin ve giderlerin planlanması, izlenmesi ve kontrol edilmesi sürecidir. Bütçe, bireyler, haneler, işletmeler ve devletler tarafından finansal kaynakların etkin bir şekilde yönetilmesi amacıyla hazırlanır.

Bütçenin temel bileşenleri:

  1. Gelirler: Belirli bir dönem içinde beklenen veya elde edilen tüm gelir kaynaklarıdır. Örneğin, maaşlar, kira gelirleri, satış gelirleri vb.

  2. Giderler: Aynı dönem içinde yapılması planlanan tüm harcamalar ve mali yükümlülüklerdir. Örneğin, kira, fatura, mal alımları, personel maaşları vb.

  3. Bütçe Dengesizliği: Gelirlerin giderlerden fazla olduğu durumda bütçe fazlası, giderlerin gelirlerden fazla olduğu durumda ise bütçe açığı ortaya çıkar.

Bütçe, finansal hedeflere ulaşmak, tasarruf yapmak, harcamaları kontrol etmek ve gelecekteki mali durumları öngörmek için önemli bir araçtır. Ayrıca, bütçeleme, mali disiplin sağlamak ve gereksiz harcamaları önlemek için de kullanılır.


16. Cari Açık: Bir ülkenin ithalatı, ihracatından fazla olduğunda ortaya çıkan dış ticaret açığıdır.

Cari açık, bir ülkenin ithalatının ihracatından fazla olduğu durumlarda ortaya çıkan dış ticaret açığıdır. Cari işlemler hesabı, bir ülkenin mal ve hizmet ticaretini, gelir transferlerini ve cari hesap dengelerini gösterir. Cari açık, genellikle şu kalemlerden oluşur:

  1. Mal Ticareti: İthalat ve ihracat arasındaki fark. Eğer ithalat, ihracattan fazlaysa cari açık oluşur.

  2. Hizmet Ticareti: Turizm, taşıma ve diğer hizmetlerin ticareti. Hizmetler de cari açığın bir parçasıdır.

  3. Gelir Transferleri: Yurt dışındaki vatandaşların gönderdiği paralar ve yurt içindeki yatırımcıların yurt dışında elde ettikleri gelirler.

Cari açık, bir ülkenin dış finansman ihtiyacını artırabilir ve bu durum, ülkenin ekonomik sağlığını etkileyebilir. Sürekli bir cari açık, ülkenin borç yükümlülüklerini artırabilir ve döviz rezervlerini olumsuz etkileyebilir. Ancak cari açık, bazı durumlarda yabancı yatırımların çekilmesi veya ekonomik büyüme gibi olumlu gelişmelerle de ilişkilendirilebilir.


17. Deflasyon: Genel fiyat seviyesindeki sürekli düşüş anlamına gelir, genellikle ekonomik durgunluk dönemlerinde görülür.

Deflasyon, genel fiyat seviyelerinin sürekli olarak düşmesi anlamına gelir. Bu durum, para biriminin alım gücünün artmasıyla sonuçlanır. Deflasyon, ekonomik durgunluk veya resesyon dönemlerinde sıkça görülebilir ve tüketici harcamalarının azalması, işsizlik oranlarının artması gibi olumsuz ekonomik etkilere yol açabilir.

Deflasyonun başlıca nedenleri şunlardır:

  1. Talep Azalması: Tüketicilerin harcamalarını kısması, firmaların satışlarını düşürür ve fiyatların gerilemesine neden olur.

  2. Arz Artışı: Üretim maliyetlerinin düşmesi veya teknolojik gelişmeler sayesinde daha fazla malın piyasaya sürülmesi, fiyatların düşmesine yol açabilir.

  3. Para Politikasındaki Değişiklikler: Merkez bankalarının sıkı para politikaları, para arzını azaltarak deflasyona neden olabilir.

Deflasyon, ekonomik büyümeyi olumsuz etkileyebilir, çünkü fiyatlar düştükçe tüketiciler harcamalarını erteleyebilir ve firmalar gelir kaybına uğrayabilir. Bu durum, ekonomik durgunluğa ve işsizlik oranlarının artmasına yol açabilir. Deflasyonla mücadele etmek için merkez bankaları genellikle para arzını artırmayı veya faiz oranlarını düşürmeyi tercih eder.



18. Dolaylı Vergi: Tüketim ya da harcamalar üzerinden alınan vergilerdir (örneğin KDV).

Dolaylı vergi, tüketim veya harcama üzerinden alınan vergilerdir. Bu tür vergiler, mal veya hizmet satın alındığında ödenir ve genellikle satıcılar tarafından toplanarak devlete iletilir. Dolaylı vergiler, doğrudan bireylerin veya kurumların gelirleri üzerinden alınan vergilerden (dolaysız vergiler) farklıdır.

Dolaylı vergilerin örnekleri:

  1. Katma Değer Vergisi (KDV): Mal ve hizmetlerin satışında alınan bir vergi türüdür. Tüketici, ürünü satın alırken KDV’yi öder ve satıcı bu vergiyi devlete aktarır.

  2. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV): Belirli ürünler (alkollü içecekler, tütün, petrol ürünleri gibi) üzerine uygulanan vergidir.

  3. Gümrük Vergisi: Yurt dışından ithal edilen ürünler üzerinden alınan vergidir.

Dolaylı vergiler, genellikle fiyatların bir parçası olarak gizli bir şekilde tüketicilere yansıtılır. Bu nedenle, bireyler dolaylı vergilerin ne kadar olduğunu her zaman fark etmeyebilirler. Dolaylı vergiler, devletin gelirlerini artırmanın yanı sıra, belirli ürünlerin tüketimini teşvik veya sınırlamak amacıyla da kullanılabilir.


19. Dolaysız Vergi: Gelir, servet ya da kazanç üzerinden doğrudan alınan vergilerdir (örneğin gelir vergisi).

Dolaysız vergi, bireylerin veya kurumların gelirleri, kazançları veya servetleri üzerinden doğrudan alınan vergilerdir. Bu tür vergiler, vergi mükellefleri tarafından doğrudan ödenir ve genellikle yıllık olarak hesaplanır. Dolaysız vergilerin miktarı, mükelleflerin gelir seviyesine ve diğer faktörlere bağlı olarak değişir.

Dolaysız vergilere örnekler:

  1. Gelir Vergisi: Bireylerin veya şirketlerin elde ettikleri gelir üzerinden ödedikleri vergidir. Gelir vergisi genellikle artan oranlıdır; yani gelir arttıkça vergi oranı da artar.

  2. Kurumsal Vergi: Şirketlerin elde ettikleri kâr üzerinden ödedikleri vergidir.

  3. Miras Vergisi: Bir kişinin vefatı durumunda mirasçılara kalan mal varlığı üzerinden alınan vergidir.

  4. Servet Vergisi: Bireylerin sahip oldukları servet üzerinden ödenen vergidir.

Dolaysız vergiler, devletin kamu hizmetlerini finanse etmesine yardımcı olur ve genellikle sosyal adalet sağlama amacı taşır, çünkü gelir düzeyine göre daha fazla veya daha az vergi alınabilir.


20. Döviz: Yabancı ülkelerin para birimleridir. Örneğin, ABD Doları ve Euro birer dövizdir.

Döviz, bir ülkenin para birimi dışındaki para birimlerini ifade eder. Döviz, uluslararası ticaret ve finansal işlemlerde kullanılır ve genellikle döviz piyasalarında alım satım işlemlerine tabi tutulur. Her döviz birimi, belirli bir ülkenin ekonomisini temsil eder ve döviz kurları, bir para biriminin diğerine karşı değerini belirler.

Döviz türlerine örnekler:

  1. ABD Doları (USD): Dünyada en yaygın olarak kullanılan dövizdir.

  2. Euro (EUR): Avrupa Birliği ülkelerinde kullanılan ortak para birimidir.

  3. İngiliz Sterlini (GBP): Birleşik Krallık'ın para birimidir.

  4. Türk Lirası (TRY): Türkiye'nin para birimidir.

Döviz, ticaret, yatırım, seyahat ve finansal işlemler için önemlidir. Döviz kurları, piyasa koşullarına, ekonomik verilere, siyasi olaylara ve diğer faktörlere bağlı olarak sürekli değişir. Döviz piyasaları, küresel ekonomi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir ve uluslararası finansal sistemin temel unsurlarından biridir.


21. Döviz Hesabı: Yabancı para birimleri üzerinden açılan banka hesabıdır.

Döviz hesabı, bir bankada döviz cinsinden açılan ve döviz ile işlem yapma imkanı sunan bir hesaptır. Bu hesap, müşterilerin farklı döviz birimlerinde (örneğin, ABD Doları, Euro, İngiliz Sterlini) para tutmasına, yatırmasına ve çekmesine olanak tanır.

Döviz hesabının temel özellikleri:

  1. Çeşitli Döviz Birimleri: Müşteriler, farklı döviz cinslerinden hesap açabilir ve bu hesaplarda birden fazla döviz birimi bulundurabilirler.

  2. Faiz Geliri: Döviz hesapları genellikle belirli bir faiz oranıyla işletilir, bu da müşterilere döviz cinsinden faiz geliri sağlar.

  3. İşlem Kolaylığı: Müşteriler, döviz cinsinden para transferleri, döviz alım satımı gibi işlemleri kolayca gerçekleştirebilirler.

  4. Risk Yönetimi: Döviz hesapları, döviz kurlarındaki dalgalanmalara karşı koruma sağlar ve uluslararası ticaret yapan işletmeler için önemli bir araçtır.

  5. Yurt Dışı İşlemler: Yurt dışında seyahat edenler veya yurtdışında ticaret yapanlar için döviz hesabı, döviz işlemlerini daha kolay hale getirir.

Döviz hesapları, hem bireysel hem de ticari müşteriler için finansal esneklik ve çeşitlilik sunar.


22. EFT (Elektronik Fon Transferi): Farklı bankalar arasındaki para transferi işlemidir.

EFT (Elektronik Fon Transferi), bankalar arasında para transferinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi işlemidir. EFT, bireyler veya işletmelerin bir bankadan diğerine para göndermesine olanak tanır. Genellikle aynı ülke içindeki bankalar arasında kullanılır.

EFT'nin temel özellikleri:

  1. Hızlı İşlem: EFT işlemleri, genellikle gün içinde belirli saatler arasında gerçekleştirilir ve işlem onaylandıktan sonra kısa süre içinde alıcıya ulaşır.

  2. Güvenli: Elektronik ortamda gerçekleştirilen işlemler, çeşitli güvenlik protokolleri ve şifreleme yöntemleri kullanılarak korunur.

  3. Kolaylık: İnternet bankacılığı veya mobil bankacılık uygulamaları aracılığıyla kolayca yapılabilir.

  4. Transfer Ücretleri: EFT işlemleri, bankalar tarafından belirlenen işlem ücretlerine tabi olabilir.

  5. Sınırlamalar: EFT, genellikle belirli bir para transferi limiti ile sınırlı olabilir ve alıcının hesap bilgilerine ihtiyaç duyulur.

EFT, ticari işlemler, fatura ödemeleri, kişisel para transferleri gibi birçok amaç için yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir.


23. Emtia: Altın, petrol, buğday gibi standart ürünlerin ticaretinin yapıldığı finansal enstrümanlardır.

Emtia, genellikle ticaret ve yatırım amaçlı olarak alım satımı yapılan fiziksel varlıkları ifade eder. Emtialar, doğal kaynaklardan elde edilen veya işlenmiş ürünler olabilir ve genellikle piyasada standartlaştırılmış bir şekilde işlem görür. Emtia ticareti, dünya genelindeki ekonomik faaliyetler için önemli bir rol oynar.

Emtia türlerine örnekler:

  1. Tarım Emtiaları: Buğday, mısır, pirinç, soya fasulyesi gibi tarımsal ürünler.

  2. Enerji Emtiaları: Petrol, doğalgaz, kömür gibi enerji kaynakları.

  3. Metaller: Altın, gümüş, bakır, alüminyum gibi metal ürünler.

  4. Hayvansal Ürünler: Sığır, domuz, süt gibi hayvansal ürünler.

Emtia piyasaları, fiyatların arz ve talebe göre belirlendiği, çeşitli ekonomik ve politik faktörlerin etkilediği dinamik bir yapıya sahiptir. Yatırımcılar, emtialara yatırım yaparak portföylerini çeşitlendirebilir ve ekonomik dalgalanmalara karşı korunma sağlamak amacıyla bu varlıkları kullanabilirler.


24. Enflasyon: Genel fiyat seviyesinin sürekli yükselmesi ve para biriminin alım gücünün düşmesi durumudur.

Enflasyon, genel fiyat seviyelerinin sürekli olarak artması durumunu ifade eder. Bu durum, paranın alım gücünün düşmesine yol açar; yani birim para ile satın alınabilecek mal ve hizmet miktarı azalır. Enflasyon, ekonomik büyüme, talep ve maliyet faktörleri gibi birçok etkenle şekillenir.

Enflasyonun türleri:

  1. Talep Enflasyonu: Piyasada talebin, arzı aşması durumunda ortaya çıkar. Yüksek tüketim veya yatırım talebi, fiyatları yükseltir.

  2. Maliyet Enflasyonu: Üretim maliyetlerindeki artışlar (örneğin, işgücü, hammadde fiyatları) nedeniyle fiyatların yükselmesiyle meydana gelir.

  3. İthal Enflasyonu: Yurt dışından ithal edilen ürünlerin fiyatlarının artmasıyla yerel fiyatların yükselmesi durumudur.

Enflasyonun etkileri:

●       Alım Gücü: Enflasyon yükseldikçe paranın alım gücü azalır.

●       Tasarruflar: Yüksek enflasyon, tasarrufların değer kaybetmesine neden olabilir.

●       Faiz Oranları: Merkez bankaları, enflasyonu kontrol altına almak amacıyla faiz oranlarını artırabilir.

Düşük ve istikrarlı bir enflasyon oranı genellikle sağlıklı bir ekonomik büyüme ile ilişkilendirilirken, yüksek enflasyon ekonomik belirsizlik ve dengesizlik yaratabilir.




25. Enflasyon Muhasebesi: Fiyat artışlarının muhasebe kayıtlarında dikkate alınarak finansal raporların hazırlanması yöntemidir.

Enflasyon muhasebesi, enflasyonun etkilerini göz önünde bulundurarak finansal tabloların düzenlenmesi ve raporlanması sürecidir. Bu yöntem, enflasyon ortamında işletmelerin gerçek mali durumunu ve performansını daha doğru bir şekilde yansıtmak amacıyla kullanılır.

Enflasyon muhasebesinin temel özellikleri:

  1. Gerçek Değerleme: Varlıkların ve yükümlülüklerin değerinin, enflasyon oranına göre güncellenmesi sağlanır. Bu, finansal tabloların daha gerçekçi bir şekilde değerlendirilmesine olanak tanır.

  2. Karşılaştırılabilirlik: Enflasyon muhasebesi, dönemler arasındaki mali performansın daha iyi karşılaştırılmasını sağlar, çünkü enflasyonun etkisi ortadan kaldırılır.

  3. Hesaplamalar: İşletmeler, enflasyon oranlarını dikkate alarak gelir, gider, maliyet ve varlık değerlerini yeniden hesaplarlar. Bu, işletmelerin kar-zarar durumunu daha doğru bir şekilde analiz etmeye yardımcı olur.

  4. Finansal Raporlama: Enflasyon muhasebesi, işletmelerin finansal raporlarının uluslararası muhasebe standartlarına uygun olmasını sağlar ve yatırımcılar için daha anlamlı bilgiler sunar.

Enflasyon muhasebesi, özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde, işletmelerin gerçek mali performansını yansıtmak ve doğru kararlar almak için önemlidir.


26. Eurobond: Şirketlerin ya da hükümetlerin uluslararası piyasalarda yabancı para birimleri cinsinden çıkardıkları borçlanma senetleridir.

Eurobond, uluslararası piyasalarda, genellikle yabancı para birimi cinsinden ihraç edilen ve farklı ülkelerdeki yatırımcılara sunulan tahvillerdir. Eurobond'la, genellikle devletler veya büyük şirketler tarafından borçlanma amacıyla çıkarılır ve dünya genelinde yatırımcılar tarafından alınıp satılabilir.

Eurobond'un temel özellikleri:

  1. Yabancı Para Birimi: Eurobond'lar, genellikle Euro, ABD Doları veya diğer döviz cinslerinden ihraç edilir.

  2. Uluslararası Pazar: Bu tahviller, belirli bir ülkenin sınırları dışındaki yatırımcılara yöneliktir ve genellikle uluslararası finansal piyasalarda işlem görür.

  3. Vade Süresi: Eurobond'ların vade süreleri genellikle uzundur; 5 yıl, 10 yıl veya daha uzun vadelerle ihraç edilebilir.

  4. Faiz Ödemeleri: Eurobond sahipleri, belirli aralıklarla (genellikle yıllık veya altı aylık) faiz ödemesi alırlar.

  5. Risk Yönetimi: Eurobond'lar, yatırımcılar için döviz çeşitlendirmesi sağlamanın yanı sıra, ülkeler arası riskleri de yönetme fırsatı sunar.

Eurobond'lar, yatırımcılara farklı ülkelerdeki ekonomik fırsatları değerlendirme imkanı tanırken, ihraç eden kurumlar için de sermaye yaratma aracı olarak işlev görür.


27. Faiz: Borç verilen paranın kullanımına karşılık olarak alınan tutardır. Genellikle bir yüzde ile ifade edilir.

Faiz, borç verilen paranın kullanım bedeli olarak tanımlanır. Yani, bir kişi veya kuruluş, başka bir kişiye veya kuruluşa belirli bir süre için para ödünç verdiğinde, bu ödünç verilen para üzerinden talep edilen ek ücret veya oran faiz olarak adlandırılır.

Faizin temel özellikleri:

  1. Faiz Oranı: Faiz, genellikle yıllık yüzde oranı olarak ifade edilir. Örneğin, %5 faiz oranı, bir yıl içinde borç verilen miktarın %5'inin faiz olarak ödeneceği anlamına gelir.

  2. Basit Faiz: Faiz, yalnızca anapara üzerinden hesaplanır. Yani, faiz yalnızca başlangıçta yatırılan miktar üzerinden hesaplanır.

  3. Bileşik Faiz: Faiz, hem anapara hem de daha önce kazanılmış faiz üzerinden hesaplanır. Bu, zamanla faiz getirilerini artırır.

  4. Türleri:

○       Kredi Faizi: Bankalardan alınan krediler için ödenen faiz.

○       Mevduat Faizi: Bankalarda tutulan tasarruf hesapları üzerinden elde edilen faiz.

  1. Ekonomik Rolü: Faiz, ekonomik sistemde tasarrufları ve yatırımları yönlendiren önemli bir mekanizmadır. Yüksek faiz oranları, tasarrufları teşvik edebilirken, düşük faiz oranları tüketimi ve yatırımları artırabilir.

Faiz, finansal işlemlerin ve ekonomik kararların temel unsurlarından biridir.



28. Finansal Erişim: Bireylerin ya da işletmelerin bankacılık ve finansal hizmetlere ulaşabilme yeteneğidir.

Finansal erişim, bireylerin ve işletmelerin finansal hizmetlere, ürünlere ve kaynaklara ulaşabilme yeteneğini ifade eder. Bu, banka hesapları, kredi, sigorta, tasarruf ürünleri ve diğer mali araçları içerir. Finansal erişim, ekonomik kalkınma, yoksullukla mücadele ve bireylerin mali güvenliğini sağlama açısından kritik bir rol oynar.

Finansal erişimin temel bileşenleri:

  1. Banka Hesapları: Bireylerin ve işletmelerin tasarruf ve ticari işlemler yapabilmeleri için ihtiyaç duyduğu banka hesapları.

  2. Kredi ve Finansman: İşletmelerin ve bireylerin ihtiyaç duydukları finansmanı sağlayabilmeleri için uygun kredi ürünlerine erişimi.

  3. Sigorta Ürünleri: Riskleri yönetmek amacıyla bireylerin ve işletmelerin sigorta hizmetlerine erişim imkanı.

  4. Finansal Bilgi ve Eğitim: Bireylerin ve işletmelerin finansal ürünleri ve hizmetleri anlamalarını sağlayacak bilgilere ve eğitimlere erişim.

  5. Dijital Finansal Hizmetler: Mobil bankacılık ve online ödemeler gibi dijital platformlara erişim, finansal hizmetlerin daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlar.

Finansal erişim, ekonomik eşitsizliklerin azaltılmasına yardımcı olur ve bireylerin mali durumlarını iyileştirmelerine olanak tanır.


29. Finansal Okuryazarlık: Bireylerin finansal ürün ve hizmetleri anlama, doğru karar verebilme ve yönetebilme yeteneğidir.

Finansal okuryazarlık, bireylerin finansal bilgileri anlama, değerlendirme ve bu bilgileri etkili bir şekilde kullanabilme yeteneğini ifade eder. Bu kavram, kişilerin mali kararlar alırken daha bilinçli ve etkili hareket etmelerini sağlar. Finansal okuryazarlık, tasarruf yapma, yatırım, borç yönetimi, bütçeleme ve emeklilik planlaması gibi alanlarda bilgi sahibi olmayı içerir.

Finansal okuryazarlığın temel bileşenleri:

  1. Bütçeleme: Gelir ve giderlerin planlanması ve izlenmesi becerisi.

  2. Tasarruf ve Yatırım: Tasarruf yapma ve yatırım araçlarını anlama yeteneği.

  3. Kredi ve Borç Yönetimi: Kredi almak, borçları yönetmek ve faiz oranlarını anlama bilgisi.

  4. Risk Yönetimi: Sigorta gibi araçlarla riskleri yönetme ve korunma yollarını anlama.

  5. Finansal Ürünler: Bankacılık hizmetleri, yatırım fonları, hisse senetleri gibi finansal ürünlerin nasıl çalıştığını bilme.

Finansal okuryazarlık, bireylerin mali durumlarını iyileştirmelerine, finansal hedeflerine ulaşmalarına ve ekonomik belirsizliklere karşı daha dirençli olmalarına yardımcı olur. Bu nedenle, finansal okuryazarlığın artırılması, kişisel ve toplumsal ekonomik refah için önemlidir.



30. Finansman: Bir kişi ya da kurumun ihtiyaç duyduğu mali kaynakları temin etme sürecidir.

Finansman, bir işletmenin veya bireyin ihtiyaç duyduğu mali kaynakların sağlanması sürecidir. Finansman, çeşitli şekillerde elde edilebilir ve genellikle bir projeyi, işletmeyi veya kişisel harcamaları desteklemek için kullanılır.

Finansmanın temel bileşenleri:

  1. Kısa Vadeli Finansman: Genellikle bir yıl içinde geri ödenecek kaynaklardır. Ticari kredi, çek ve vadesi geçmiş hesaplar gibi araçlar bu gruptadır.

  2. Uzun Vadeli Finansman: Genellikle bir yıldan daha uzun süreli kaynaklardır. Tahviller, uzun vadeli krediler ve öz sermaye gibi araçlar bu kategoriye girer.

  3. Öz Sermaye Finansmanı: İşletmenin kendi kaynaklarıyla (örneğin, hisse senedi satışları) sağladığı finansmandır.

  4. Borç Finansmanı: Bankalardan veya diğer finansal kurumlardan alınan kredilerle sağlanan finansmandır.

  5. Hibe ve Destekler: Devlet veya diğer kuruluşlar tarafından sağlanan geri ödemesiz mali yardımlardır.

Finansman, işletmelerin büyümesi, yatırımların yapılması ve projelerin gerçekleştirilmesi için kritik bir öneme sahiptir. Doğru finansman stratejileri, işletmenin mali sağlığını ve sürdürülebilirliğini etkileyebilir.


31. Fintech (Finansal Teknoloji): Finansal hizmetlerin teknolojik yeniliklerle sunulmasını ifade eder.

Fintech (Finansal Teknoloji), finansal hizmetlerin sağlanmasında teknolojinin kullanılması anlamına gelir. Fintech, geleneksel bankacılık ve finans sistemlerini yenileyen, daha hızlı, daha verimli ve daha kullanıcı dostu çözümler sunan bir alandır. Bu alandaki yenilikler, bireyler ve işletmeler için finansal işlemleri kolaylaştırmakta, maliyetleri düşürmekte ve erişimi artırmaktadır.

Fintech'in temel bileşenleri:

  1. Dijital Bankacılık: Online bankacılık hizmetleri, mobil uygulamalar aracılığıyla sunulan bankacılık işlemleri.

  2. Ödeme Sistemleri: Mobil ödemeler, dijital cüzdanlar ve kripto para birimleri gibi yenilikçi ödeme yöntemleri.

  3. Kredi ve Finansman: Online kredi platformları, peer-to-peer (P2P) lending (bireyler arası borç verme) ve alternatif finansman yöntemleri.

  4. Yatırım Teknolojileri: Robo-danışmanlık hizmetleri, algoritmik ticaret ve dijital yatırım platformları.

  5. Sigorta Teknolojileri (Insurtech): Sigorta ürünlerinin dijitalleştirilmesi, online sigorta satışları ve risk değerlendirme teknolojileri.

  6. Veri Analitiği: Müşteri verilerinin analiz edilmesi, risk yönetimi ve kişiselleştirilmiş finansal hizmetlerin sunulmasında kullanılır.

Fintech, hem bireyler hem de işletmeler için mali hizmetlere daha hızlı erişim sağlarken, aynı zamanda mali hizmetlerin daha verimli ve uygun maliyetli olmasına yardımcı olmaktadır. Bu alandaki gelişmeler, finansal sistemlerin dönüşümünü ve modernizasyonunu hızlandırmaktadır.


32. Gelir: Bir kişinin ya da kurumun belirli bir dönemde elde ettiği kazançlardır.

Gelir, bir bireyin, işletmenin veya kurumun belirli bir süre içinde elde ettiği para veya ekonomik değer miktarını ifade eder. Gelir, çeşitli kaynaklardan gelebilir ve genellikle harcamalar, tasarruflar ve yatırımlar için temel bir unsurdur.

Gelir türleri:

  1. Ücret ve Maaş: Çalışanların işverenden aldıkları düzenli ödemeler.

  2. Ticari Gelir: İşletmelerin mal ve hizmet satışından elde ettikleri gelir.

  3. Yatırım Geliri: Hisse senetleri, tahviller veya gayrimenkul gibi yatırım araçlarından elde edilen kazançlar.

  4. Pasif Gelir: Kiralama, telif hakları veya temettü gibi, aktif çalışma gerektirmeyen gelir türleri.

  5. Devlet Destekleri: Sosyal yardım, emekli maaşı veya benzeri devlet yardımlarından elde edilen gelir.

Gelir, bireylerin ve işletmelerin finansal durumunu belirler ve bütçe planlaması, tasarruf yapma ve yatırımları yönlendirme konusunda önemli bir rol oynar. Gelirin artışı, ekonomik refahın ve yaşam standartlarının yükselmesine katkıda bulunabilir.


33. Gider: Bireylerin ya da kurumların belirli bir dönemde yaptığı harcamalar ya da mali yükümlülüklerdir.

Gider, bir bireyin, işletmenin veya kurumun belirli bir süre içinde yaptığı harcamaları ifade eder. Giderler, gelir elde etme sürecinde ortaya çıkan maliyetlerdir ve genellikle işletmelerin kar-zarar durumunu etkileyen önemli unsurlardır.

Gider türleri:

  1. Sabit Giderler: Kiralar, sigorta primleri gibi, üretim veya satış miktarından bağımsız olarak sürekli ödenen giderler.

  2. Değişken Giderler: Üretim veya satış miktarına bağlı olarak değişen giderlerdir. Örneğin, mal alımları, üretim malzemeleri.

  3. İşletme Giderleri: İşletmenin günlük faaliyetlerini sürdürmek için yaptığı harcamalar; maaşlar, enerji giderleri, malzeme alımları gibi.

  4. Finansman Giderleri: Kredi veya borç için ödenen faizler gibi finansmanla ilgili giderler.

  5. Yatırım Giderleri: Uzun vadeli varlık alımları, geliştirme projeleri gibi gelecekteki kazançları artırmak amacıyla yapılan harcamalar.

Giderlerin dikkatli bir şekilde yönetilmesi, bütçe planlaması ve mali sürdürülebilirlik açısından önemlidir. Giderler, toplam gelirden düşüldüğünde, işletmenin veya bireyin net karını belirler.


34. Havale: Aynı banka içerisindeki hesaplar arasında yapılan para transferidir.

Havale, bir bankadan diğerine para transferi işlemini ifade eder. Bu işlem, genellikle aynı banka veya farklı bankalar arasında gerçekleştirilir. Havale, bir kişinin veya işletmenin belirli bir miktar parayı başka bir kişiye veya kuruluşa göndermesi için kullanılır.

Havale işleminin temel özellikleri:

  1. Hızlı İşlem: Havale, genellikle anında veya kısa sürede gerçekleştirilir. Para transferi, çoğu zaman hemen alıcıya ulaşır.

  2. Güvenli: Bankalar aracılığıyla gerçekleştirilen havale işlemleri, çeşitli güvenlik protokolleri ile korunur.

  3. Hesap Numarası: Havale yapmak için alıcının banka hesap numarasına ihtiyaç vardır.

  4. Ücretler: Bankalar, havale işlemleri için genellikle belirli bir işlem ücreti talep edebilir.

  5. Yerel ve Uluslararası Havale: Havale, aynı ülkede veya uluslararası düzeyde gerçekleştirilebilir. Uluslararası havale işlemleri genellikle daha fazla ücret ve işlem süresi gerektirebilir.

Havale, kişisel veya ticari işlemlerde sıkça kullanılan pratik bir para transfer yöntemidir.


35. Hisse Senedi: Şirketlerin sermaye yapısını temsil eden, sahiplerine şirketin kârına ortak olma hakkı veren menkul kıymetlerdir.

Hisse senedi, bir şirketin sermayesine ortak olma hakkını temsil eden bir finansal enstrümandır. Hisse senedi sahibi, şirketin kârından pay alma, oy kullanma ve şirketin varlıklarına ortak olma hakkına sahiptir. Hisse senetleri genellikle borsa üzerinden alınıp satılır.

Hisse senedinin temel özellikleri:

  1. Ortaklık Hakkı: Hisse senedi sahipleri, şirketin ortaklarıdır ve bu nedenle şirketin yönetiminde söz hakkına sahip olabilirler.

  2. Temettü: Şirket kâr elde ettiğinde, hisse senedi sahiplerine dağıtılan kâr paylarına "temettü" denir. Ancak temettü ödemeleri zorunlu değildir.

  3. Fiyat Dalgalanmaları: Hisse senetlerinin fiyatları, arz ve talebe göre değişir. Piyasa koşullarına, şirketin performansına ve ekonomik faktörlere bağlı olarak değer kazanabilir veya kaybedebilir.

  4. İki Tür Hisse Senedi:

○       Adi Hisse Senedi: Sahiplerine oy hakkı veren ve temettü ödemelerinde öncelik tanımayan hisse senedidir.

○       İmtiyazlı Hisse Senedi: Temettü ödemelerinde öncelik tanır, ancak genellikle oy hakkı vermez.

  1. Yatırım Aracı: Hisse senetleri, yatırımcılar için potansiyel kazançlar sağlama amacıyla alım satım yapılır ve portföy çeşitlendirmesi için önemli bir araçtır.

Hisse senetleri, hem bireysel hem de kurumsal yatırımcılar için önemli bir yatırım enstrümanı olup, hisse senedi borsaları aracılığıyla işlem görür.

 
 
 

Comments


bottom of page